Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan Dığeym, konferans sürecine terör örgütü PKK/ YPG’nin SDG veya PYD adı altında dahil edilmeyeceğini, sözde siyasi kanat PYD’nin de örgütün diğer uzantıları gibi feshedilmesi gerektiğini söyledi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın kararıyla kurulan Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi’nin sözcüsü Dığeym, komitenin çalışma gündemi, konferansa davet edileceklerin kriterleri, takvimi ve katılımcı sayısına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Dığeym, Suriye’deki askeri grupların ve ayrılıkçı yapılarla bağlantılı siyasi kanatlarının, devrik Beşşar Esed rejiminin katliamlarını destekleyen, varil bombalarını savunan ve rejimin suçlarını aklayan kişilerin konferansa davet edilmeyeceğini belirtti.
Konferansın gündeminin halkın talepleri doğrultusunda şekilleneceğini anlatan Dığeym, “Toplantılar interaktif olacak. Suriye’nin birliği ve güvenliği, yeni anayasa çalışmaları, geçiş dönemi adalet mekanizmaları, savaş suçlularının yargılanması, ekonomik reformlar ve halkın refahı gibi konular konuşulacak.” ifadelerini kullandı.
Hazırlık Komitesinin farklı illeri ziyaret ederek halkla doğrudan temas kuracağını ifade eden Dığeym, “Üniversiteler, belediye ve valilik yetkilileri, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve sendikalarla da buluşmalar olacak.” diye konuştu.
Suriyelilerin 1950’den beri bir diyalog ortamının bulamadığını ve şimdi bunu gerçekleştirmek için fırsat yakaladıklarını aktaran Dığeym, “Sadece bu diyaloğun gerçekleşmesi bile, sonuçlarından bağımsız olarak, hayallerini gerçekleştirdikleri anlamına gelir.” dedi.
“PYD de feshedilmelidir”
“SDG adı altında hareket eden terör örgütü PKK/YPG’nin sözde siyasi uzantısı olan PYD, konferansa katılacak mı?” sorusuna Dığeym, “Zafer Konferansı’nda Ahmed Şara’nın Cumhurbaşkanlığına atanmasıyla birlikte tüm askeri oluşumların feshedildiği duyuruldu. Bu gruplar Savunma Bakanlığına entegre edilmesi gerektiğinden, hiçbir askeri grup konferansa davet edilmeyecek.” yanıtını verdi.
Askeri örgütlerin dağıtılması meselesinin, aynı zamanda siyasi kanatları da ilgilendirdiğine işaret eden Dığeym, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda, SDG hala bir askeri yapı olup, lideri Mazlum Abdi’nin kontrolü altında Suriye’nin bazı bölgelerini yönetmeye devam etmektedir. Mutlak lider gibi hareket edip, Şam yönetiminin yetkisi dışında hareket etmektedir, hala Suriye devletinin bir parçası haline gelmemiştir. Bu nedenle, SDG’nin askeri kanadı gibi siyasi kanadı (PYD) da feshedilmelidir. SDG’nin siyasi ve askeri kanatları birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu için askeri kanadı feshedilirse siyasi kanadı da otomatik olarak feshedilmiş sayılır. Siyasi ve askeri kanat aynı kimliği taşıyor.”
Dığeym, “Komite, SDG ile iletişime geçti mi ya da görüştü mü? Talepleri ne oldu?” sorusuna da “Suriye yönetimi ile SDG arasında müzakereler gerçekleşti ancak şu ana kadar bir sonuca varılmadı. Komite başlangıç aşamasında. SDG veya diğer askeri gruplarla herhangi bir iletişim kurmadı ve kurmayacak. Komite SDG ile görüşmeyecek. Komitenin iletişimi doğrudan Suriye halkının kendisiyle olacak.” cevabını verdi.
“Dürüst ve vatansever herkes konferansa katılabilir”
Konferansa Kürtleri temsilen kimlerin katılacağı sorusu üzerine Dığeym, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye devriminin başlangıcından bu yana Kürt kardeşlerimizi sadece SDG temsil ediyor gibi bir anlayışı kabul etmiyoruz. SDG, Kürt halkının tek temsilcisi değildir. Özgür Suriye Ordusu saflarında savaşan ve şehit olan birçok Kürt savaşçı vardı. Ayrıca, herhangi bir etnik grubu yalnızca belirli bir askeri veya siyasi yapı üzerinden temsil etmek gibi bir anlayışı reddediyoruz. Ancak şunu söyleyebiliriz: Her Suriyeli, güvenilir, tarafsız, dürüst, etkili, Suriye’nin toprak ve halk bütünlüğüne inanan ve uzmanlığıyla katkı sunabilecek biri ise konferansa davet edilebilir. Ancak askeri liderler veya ayrılıkçı gündemler peşinde olanlar bu konferansa katılamayacak. Çünkü konferans, bir siyasi pazarlık masası değil.”
Dığeym, “Devrik Esed rejimine karşı kurulan Kahire ve Moskova platformlarına ayrıca ülkenin güneyindeki gruplara konferansa davetiye gönderilecek mi?” sorusunu da, “Farklı bölgelerdeki askeri oluşumların Savunma Bakanlığına entegrasyonu süreci zaman alabilir. Örneğin, Deraa bölgesi Rus baskısı nedeniyle farklı bir sürece girdi ancak bu, Deraa halkının konferansa davet edilmeyeceği anlamına gelmez. Konferans sadece devrimciler için değildir. Ancak, dürüst, vatansever ve Suriye’nin birliğini savunan herkes konferansa katılabilir.” şeklinde yanıtladı.
” Türkiye’ye tehdit oluşturacak hiçbir konu kabul edilmeyecek”
Ulusal Diyalog Konferansı’nın halkın sesi olacağını ve Suriye’nin geleceğini belirlemek için geniş katılımlı bir istişare süreci yürüteceğini söyleyen Dığeym, Hazırlık Komitesinin, bu sürecin organizasyonunu üstleneceğini ancak siyasi karar merci olmayacağını kaydetti.
Dığeym, “Konferansın ulusal içeriği, herhangi bir ayrılıkçı konuyu reddedecek. Aynı zamanda Suriye’nin komşularına, özellikle de Suriyelilerin her zaman iyilik gördüğü Türkiye’ye tehdit oluşturacak herhangi bir konuyu da kabul etmeyecektir.” diye konuştu.
