Numune Mahallesi 572’nci Sokak’ta oturan Müfit Arslan, iddiaya göre denizden tuttuğu balon balığını ailesi ile tüketti. Kısa süre sonra Müfit Arslan ile eşi Semire (52), kızları Yasenya (27), Dilan Göktürk (22) ile damadı Gökyüzü Göktürk (38), torunları Aren Arslan (1) ve Eva Göktürk (2) rahatsızlandı. Zehirlendiklerinden şüphelenen aile, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak yardım istedi. Eve gelen sağlık ekipleri, Müfit Arslan ile yakınlarını devlet hastanesine kaldırdı. Balıktan zehirlendikleri anlaşılan 7 kişi, buradan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Müfit Arslan entübe edilirken, 2’si çocuk 6 kişinin tedavisi sürüyor.
‘BİR HASTANIN DURUMU KÖTÜ’
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, 7 hastadan sadece Müfit Arslan’ın durumunun kötü olduğunu belirtirerek, “Geldiğinde nöbet geçirdi, bilinç bozukluğu vardı. Genel durumu kötüleşince biz de entübe etmek durumunda kaldık. Şu an entübasyon durumunda, destek tedavilerini yapıyoruz. Diğer hastalarımızın durumu daha iyi. 24 saati dolunca onları taburcu etmeyi düşünüyoruz. İki çocuk hastamız var. Biri anne sütünden etkilenmiş. Diğerinin balıktan yediğini söylüyorlar. Akşam 19.00 gibi balığı yemişler. Daha sonra dudaklarda uyuşma, titreme, bulantı ve kusma olmuş” dedi.
‘DOKUNMAK BİLE ETKİLİYOR’
Hastalara destek tedavilerine devam ettiklerini anlatan Prof. Dr. Sebe, “Bu balon balığının panzehiri yok. İçerisinde ‘tetradoksin’ dediğimiz özellikle balığın bağırsak ve karaciğerinde çok toksik bir madde var. Kişiler dokunmakla bile etkilenebiliyor. Bu balıklar yakalandıktan sonra imha edilmesi gerekiyor. Kıyıya çıkartılmaması gerekiyor. Çünkü ekosisteme, canlılara, kedilere, köpeklere toksik bir balık türü. Çoğu zaman ölümcül olabiliyor, hastaları felç bırakabiliyor. Bu balıkla temas eden kişiler, ilk 3 saatte hastaneye hemen ulaşmaları gerekiyor. Erken tedavi çok önemli. Hastanın ek hastalığı varsa daha çok etkileniyor. Çok miktarda tüketilmişse, bu hastalarda kayıp oranı daha yüksek görünüyor. Spesifik bir tedavisi yok. Destek tedavisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu hastamıza da plazma terapi tedavisine almayı düşünüyoruz. Çocuk hastaların durumu iyi, herhangi bir semptomları yok. 24 saat tamamlanınca taburcu etmeyi düşünüyoruz” diye konuştu. (DHA)
