Müsavat Dervişoğlu “bu utanç hükümete yeter” diyerek yaşananları açıkladı: Öcalan’ın çağrı süreci için çarpıcı yorum

“`html

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Sözcü TV’de İpek Özbey ile gerçekleştirdiği röportajda gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı iddia edilen çağrının ardından gelişen olaylara dair Dervişoğlu, “Abdullah Öcalan çağrıda bulunmamıştır; zaten bu çağrının yapılması bekleniyordu. Bu durum, O’nun repliklerinin başkaları tarafından yazıldığını gösteriyor.”

Dervişoğlu, Ortadoğu’da sınırların yeniden şekillendirilmesi amacıyla atılan adımlara dikkat çekerek, “Bugün Türkiye’de yaşanan gelişmeleri sürpriz olarak nitelendirmiyorum. Ben bunu önceden hazırlanmış bir senaryonun hayata geçirilmesi olarak değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu, 2003’te sınırların değişimine dair yapılan açıklamaların ardından, mevcut iktidarın “Büyük Ortadoğu Projesi”nin eş başkanlığını üstlenmesinin etkileri üzerine yorumda bulunarak, “Büyük Ortadoğu Projesi ifadesi, benim gözümde küçük Türkiye’yi işaret ediyor,” dedi.

Büyük Ortadoğu Projesi öncesinde PKK’nın eylemleriyle bölgedeki terör devleti oluşumuna yönelik atılan adımlara değinen Dervişoğlu, “Bugün karşılaştığımız sorun, bu adımların sonucudur. Ülkem adına endişelerim var; bu tarihi süreçleri anlamakta zorluk çekenlerin yarattığı sonuçlar Türkiye için uzun vadede sorunlar yaratabilir.” şeklinde konuştu.

“ZELENSKİ’Yİ İLGİLENDİREN DURUM BİZE DE YANSITILIYOR”

Dervişoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye ile ilgili söylediklerine de değinerek, “Trump’ın Erdoğan’a yazdığı mektubu incelediğimizde, yaşadığımız güncel sorunların ve senaryonun ne denli büyük olduğunu görebiliriz. Bu mektup 2019’daki Barış Pınarı Harekatı sonrası gönderildi.”

Mektubun içeriğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Eğer bu mektuptaki mesajları doğru bir biçimde anladıysanız, şu an içinde bulunduğumuz durumu ve bunun arka planındaki komplike yapıların boyutlarını kavrayabilirsiniz.” açıklamasında bulundu.

Olayların ardından Türkiye’de neler geliştiğine dikkat çeken Dervişoğlu, “2003’te sınırlar üzerinde atılan adımların sonuçlarına ve Irak ile Suriye’deki terör devletlerinin inşasına baktığımızda, Türkiye’nin de büyük bir tehdit altında olduğunu görebiliyoruz.” diye sözlerine ekledi.

“TERÖRLE DEĞİL, BARIŞLA ÇÖZÜM BULUNMALI”

Huzurlu bir yaşam sürme arzusunu dile getiren Dervişoğlu, “Herkes barış istiyor fakat bu terör örgütü kurucusuyla çözülecek bir süreç değildir; bu durum Türkiye’nin maruz kaldığı bir sorunun çözümünü herhangi bir şekilde ortaya koymaz.” şeklinde yorumda bulundu.

“KÜRTLERİ HER SORUNDA KULLANMALARINI KABUL ETMİYORUM”

Dervişoğlu, “İmralı’daki terörist başı aracılığıyla oluşturulmuş tedbir ve projelere inanmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti, bu sorunun çözümüne yönelik doğru adımlar atmalı.” ifadelerini kullandı.

Devletin çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Dervişoğlu, “Ülkemizde yaşayan insanların kendilerini buraya ait hissetmelerini sağlamak zorundayız. Farklılıkları ve ayrılıkları kullanmak yerine birleşmeye yönelik adımlar atmalıyız.” dedi.

“ERDOĞAN’IN FIRSATLARI DEĞERLENDİREMEDİĞİ GÖRÜLÜYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sorunların çözümü için önemli fırsatlar yakaladığını ancak bu fırsatları yeterince değerlendiremediğini söyleyen Dervişoğlu, “Erdoğan, bu sorunların çözümüne yönelik değil; kendi siyasi kariyerini güçlendirmeye yönelik bir strateji izliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Dervişoğlu, “İktidarın içinde de Erdoğan’a alternatif olabilecek ve kötü gidişatı durdurmak isteyen isimlerin olduğunu biliyorum,” ifadesiyle muhalefetin birlik olmasının önemine vurgu yaptı.

“ANAYASAL DEĞİŞİKLİKLER GEREKİYOR”

Cumhur İttifakı’nın geçmişte muhalefeti terörle ilişkilendirdiğine dikkat çeken Dervişoğlu, “Artık Türkiye kendi sınırları içinde bir terör devleti istediği görüntüsünden uzaklaşmalı. Mevcut sorunlar üzerinde daha sağlıklı anayasal değişiklikler gereklidir.” şeklinde konuştu.

Muhalefet yöneticilerine tepki gösteren Dervişoğlu, “Gazi meclisimizin bu tür süreçlere alet edilmesini kabul etmiyorum. Türkiye’nin köklü sorunlarını tartışmak yerine, sadece tartışılmayan şeyleri konuşmaya çalışıyoruz,” belirtti.

“BU UTANÇ, HÜKÜMETE YETER”

Dervişoğlu, Abdullah Öcalan’ın “40 yıl önce Kürt halkının ismi yoktu, ancak şimdi belediyeleri var” sözlerine atıfta bulunarak, “Bu durum neyle sağlandı? Terör ve cinayetle. Yani bu yerel yönetimlerin terörle elde edildiği çok açık.” değerlendirmesinde bulundu.

“ÖCALAN’IN SERBEST KALMA İHTİMALI”

Öcalan’ın serbest bırakılmasıyla ilgili sorulara ise Dervişoğlu, “Bununla ilgili her şey mümkün. Erdoğan, bu konudaki gelişmelere karşı dikkatli olmalı.” diyerek, partisi İYİ Parti’nin bu tür girişimlere karşı duracağını ifade etti.

“TÜRK KİMLİĞİNİN SORGULANAMAZ”

CHP’ye yönelik eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, “Türk kimliğinin sorgulanması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkileri arasında değildir.” diyerek bu tür tartışmaların siyasi oyunlar olduğuna dikkat çekti.

Dervişoğlu, “Her ne olursa olsun, partilerin birbirleriyle rekabet ederken vatandaşlık bilinciyle hareket etmeleri gerekiyor. Ancak bu durumu çözümlemenin tek yolu.” şeklinde ifadelerini tamamladı.

“`