ALEYNA SEVİM İstanbul – Altta yatan neden ise yoğun soya üretimi esnasında kullanılan pestisitler.
123 ölüm görüldü
Çalışmayı Milliyet’e değerlendiren Florida Üniversitesi Onkoloji Bölümü’nden uzman Dr. İlyas Şahin, şu bilgileri paylaştı:
“Çalışmada, 2008 ile 2019 yılları arasında soya üretimindeki hızlı artış ile çocuklarda akut lenfoblastik lösemi (ALL) ölümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon bulundu. Bu, tarımsal pestisitlere dolaylı maruz kalma ile kanser arasındaki ilişkinin nüfus çapında ilk analizini temsil etmektedir. Soya üretimine ayrılan alan yüzde 10 arttığında, 100 bin çocuk nüfusu başına 5 yaş altı çocuklarda yaklaşık olarak 4 ek ölüm ve 10 yaş altı çocuklarda 100 bin nüfusa başına ek olarak 2.1 ölümle ilişkilendirildiği tespit edildi. Toplamda, 2008 ile 2019 yılları arasında, aynı dönemde lösemi nedeniyle rapor edilen toplam 226 ölümden 10 yaşın altındaki 123 çocuğun, pestisit maruziyetine bağlı hastalığa yakalanarak öldüğü tahmin edilmektedir.”
10 kat artış
ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin (NAS) hakemli akademik dergisinde yayınlanan çalışmada, soya tarımının yapıldığı alanlarda yüzey sularında biriken zirai zehir kalıntılarının, yerel halkta hastalıklara neden olduğu belirtildi. Çalışma verilerinin dayandığı Brezilya Cerrado’daki soya alanının 2000 yılında 5 milyon hektardan 2019 yılında 15 milyon hektara ulaştığına dikkat çeken Dr. Şahin, aynı dönem bölgede böcek zehri kullanım artışının ise 10 katı bulduğuna vurgu yaptı. Şahin, “Tarım amaçlı pestisitler doğru şekilde kullanılmadığında olası zararları var. Özellikle tarımla uğraşan bölgelerde böcek ilacı düzenlemelerinin ve denetimlerinin güçlendirilmesi gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
Kaçış yok
Pestisit kullanımının azaltılması için biyoteknolojik mücadele çalışmaları yrüten Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Özkan şunları dedi:
“Tarım ürünlerinde pestisit kalıntısı var ancak hiçbir otorite tarımsal kalıntı problemini kabul etmiyor. Kullanılan tarım zehirlerinin ancak binde biri hedef alınan zararlılara gidiyor. Gerisi havaya suya ve toprağa karışıyor. Ve bu kimyasallar zamanla kanserojen oldukları anlaşıldıkça yasaklanıyor. Ama çalışmada insanların tarım alanından uzak dahi olsa zehirden kaçamayacağını gösteriyor. Çözüm için eğitim ve denetleme çok önemli ama esas önemli olan problemi kabul etmek. Ama Türkiye hala pestisit ithali için yıllık 600 Milyon dolar ödüyor. Pestisit alternatifi yöntemler ise ülkemizde hemen hemen hiç kullanılmıyor. ‘Akıllı böcek akıllı çiftçi’ uygulamasıyla biz üniversite olarak, Birçok üründe pestisit kullanımını yüzde 50 azaltmayı başardık. Bu tip çalışmaları destekleyip, gündemde tutmak gerekiyor.”